Posts

Showing posts from August, 2017

Haydi Denize 😃

Son zamanlarda sanırım sadece ve sadece geziyorum. Tuhaf tarafı bıkmıyorum da 😁 Son iki haftadır Türkiye’deyim, sanırım Londra’ya dönü şüm biraz zor olacak o tempoya yeniden ayak uydurmak zaman alacak. En son sanırım dört yıl önce ailece bir tatil yapmıştık. Ben yalnız çok gezdim ama bir daha bu günleri göremiyebilirim diye ailece bir yaz tatili yapıp birde büyükleri ziyaret edelim dedik. Deniz, kum ve güneş görünce kitap okumakdan usanıp sadece tıka basa plajı dolduran insanları seyrettim ki eminim herkes yapıyor bunu. Bence bizim toplumda bir halk plajı kültürü var ve hiç kimsede yok 😃 Her şezlongda farklı hayatlar Denize gitmek isteyip de kuma ayaklarını sokunca huylanıp çoraplarla giren erkeklerden, birasını soğuk tutmak için kumu nerdeyse yarım metre tırnaklarıyla açan tatlı amcalardan , çocuğunun altını hangi köşede açacağım diye uğraşan ebeveynlerden ve hangi kuşa asılmalıyım diye kafasını leş kargası gibi çıkartmış etrafı süzen soytarısından kaynıyor. Denizde Tıka

Yalnız tatil nasıl olurmuş...

Sürpriz hayat şartlarımın bana çizdiği kaderden sonra yada kaderin bana çizdiği sürpriz hayatımdan sonra diyeyim, son iş günüm "nede olsa hepimiz öleceğiz, hayat çok boş yediğim içtiğim yaşadıklarım bana kalacak sonuçta, o zaman istediğim gibi yaşamalıyım" diyerek spontane bir kararla yine Londra'dan kaçıp gidesim geldi. Tabi ki Londra'yı seviyorum ama bazen gerçekten boğucu bir havası var sanırım bazen insanları gibi. 5 dakika içinde yine PC başına geçtim ve Kaç-Kurtul şehrine ( Newcastle-Upon Tyne) bilet aldım. Daha önce Sinirküpüm'le oraya gittiğim için en azından yalnız kalıpta bildiğim yer olsun dedim. Eve geçip bir sırt çantasına ne bulduysam onu koydum (10 yaşımdan beri kendimle dağ bayır taşıdığım ayıcık dahil). Benim ki ne kafaysa anlamadım tamam yalnızlığı seviyorum da ilk defa yalnız başıma tam 4 gün ne yapmayı umut ediyordum acaba bilmiyorum. Çatlak kararımı babamda onayladı (sağ olsun da biraz şok olmadım desem yalan olur) üstelik ''başka şe

Spontane Kacış- Newcastle Upon Tyne

Image
Ben bu şehiri Kaç-kurtul şehiri diye adlandirim bence.. En azından ben öyle tanıştım.. Bir gün Londra’da Covent Garden’a gezmeye gitmiştik kuzenle, maşallah saçları iki metre arkadan takip ediyor bizi Rapunzel gibi, Rapunz diyorum. Gayet güzel yedik içtik ve kozmetik mağazasında saatlerce şu kontür denen biz kızların yüzünden eksik olmayan malzemeyi almak için palyaçodan farkımız kalmadı (bence biz makyajı en çok duygularımızı kapatmak için yapıyoruz kabul edin, ben yanaklarım her şeye kızardığı için artık bir pancar gibi görünmek istemediğimden sürmeye başlamıştım, diğerlerini bilemem). Neyse, eve dönüşte böyle bana geldiler yine (tabi hiç gitmiyorlar ki 😁) dı şarda olduğum yerde bilet aradım olabildiğince en uzak şehire ‘kendimdenmi yoksa insanlardanmı kaçıyordum bilmiyorum’. Tabi Rapunzcum “saçmalama gecenin yarısı, yarın git, gel bize gidelim” diyor ama kafama koydum yani tutamaz kimse. Çok güzel zamanlardan geçmiyordum, ilk nasıl gittim Kaç-Kurtul’a hatırlamak istemiyorum am

Hakkımda 3 - Korkularım/Hobilerim & Blog açma sebeblerim

Doğal afetlerden özellikle deprem ve şimşeklerden, örümceklerden ve bir de çift karakterli hatta üç dört karakterli insanlardan nefret ediyorum. İnsan demişken, aslında insanları çok seviyorum fakat sadece hayvanlara güveniyorum, en azından yılanın soktuğunu, köpeğin havladığını biliyoruz. En güzel hobim gülümsemek (yada gülümsemek için sebeb aramak) ve yazı yazmak. Ondan hariç saatlerce yürümeyi, gerçek hayat hikayelerini dinlemeyi, kitap okumayı, kokulu mumları, Türkçe slow ve rock müziklerini (bilmediğim halde avazım cıkana kadar eşlik etmeyi) seviyorum. Ha birde tavanla dertleşiyorum eminim bunu yapan tek ben değilim. En iyi arkadaşım kendi gölgem ve tek kötü alışkanlığım ya da en büyük huzurum diyim ‘kahve’ bağımlısı olmak. Kahvesiz bir hayat düşünemiyorum. Etiyop’yada kahve ağacını ilk keşfeden herkimse Allah razı olsun. Kücüklükten beri yazmayı seviyorum, artık içimde değil dışımda kalsın istiyorum. En büyük hayalim, ufak seyahatlerle birçok ülke ve şehir gezmek, gezerken de

Hakkımda 2 - Londra'da hayatım

 9,10 yaşlarında ailemle geldim Londra'ya. Orta okul, college (lise) ve üniversiteyi' de burada bitirdim. Ufak bir İngiliz kasabasında ilk birkaç yıl geçirdiğimiz için , okul içi zorbalık , ırkçılık ve psikolojik şiddete maruz kalmıştım . Pes etmicekdim, etmedim de.. Yer ve okul değişikliğinden sonra her şey düzeldi. Ergenlik dönemlerim en manyak zamanlarımdı herhalde 😁 her bir b...ka ba ğırıp, bazen kabadayı, bazen pısırık bir kedi gibi olduğum bir dakikamın bir dakikama uymadığı anlamsız ama komik zamanlardı. O zamanlar tabii gücün bir tek ailene yetiyor ne desen alttan alıyorlar ailenin ağası gibi felansın (her ailede öyle mi bilmiyorum). Bazen de 7/24 saat gülerdik. İnşallah bunun acısını ileride çocuklarım benden çıkarmaz. Ergenliğide dolu dolu yaşadım bence. Fazla hayalperesttim ama kim değildiki... makyaj yaparken Türkan Şoray’ın kızı yada Queen Elizabeth’in torunuymuşuz gibi düşünüp, aslında Bülent Ersoy’u anımsatan halimizle dışarı çıkardık. Ütüyle

Hakkımda 1 - İstanbul ve Çocukluğum

İnsan kendini nasıl tanıtır ki, tanıyanlar bilir, yada bildiklerini sanır. Neyse, ben tanımayanlara yazıyorum... 12 Mart 1992'de İstanbul'da doğdum, Londra'da yaşıyorum. Doğup doğmamakta kararsız bir çizgi üzerinde gidip gelirken, 48 saatlik (annemin deyimine göre "dünyanın bir ucundan diğer ucuna" olan)  süreden sonra ağlamayan bebek olarak dünyaya gelmişim. Hoş, halen ağlamayı sevmiyorum. Ağlamaya alerjim var bence. Kendi göz yaşına alerjisi olan tek insan mıyım bilmiyorum ama iki saatlik kızamığa kapılmış çocuk gibi hissediyorum. Neyse, iyi ki doğmuşum yani hiçte pişman değilim hayat daha ne tür sürprizler çıkaracak karşıma bilmiyorum... 90'lıların çocukluk sürecini doya doya yaşadım sanırım. Tek pişmanlığım, keşke yaramaz çocuk olsaymışım. Kafamda kırıklar falan veya düştüğümde yüzümde kalıcı çizgiler falan olup ileride parmakla işaret edip sorduklarında oradan konuya atlayıp nasıl o hale geldiğini anlatacak anılarım olsaymış 😃 Gece yarılarına kadar i