Hayal Kurmayı Unutmuşuz...
Gidecek yeri özellikle şoföre söylemişizde yine yarı yolda bizi bırakmış gibi... Öyle bir kaybolmuşluk hissi. Hayal, yaşamak için insanın umut kaynağıymış meğer. Yoksulun bir tas sıcak çorbası gibi, ay sonu yatacak maaş günü gibi... Bunları yazarken kahve kupasında çorba içtiğimi farkettim. Lahana çorbası. Bu da bir umut çorbası işte bakarsınız fit oluruz ha ne dersiniz? Çok yanlış bir şekilde ama olsun hayalin yanlışımı olur değil mi? Az önce Gülayşe Kocak diye birini dinledim bir sohbette şöyle dedi ‘ mükemmeliyetin peşine düşmemek lazım, çünkü mükemmeliyet yaratıcı düşünmenin düşmanıdır’. Sanırım son zamanlarda duyduğum en doğru cümle ve hayallerimiz tam olarak burada çürümüş incir durağında iniyor. Yetişince çocuk gibi hayal kuramıyoruz çünkü mükemmel olmaya, herkes gibi olmaya çalışıyoruz. Peki herkes olmak neydi? Kime göre neye göre mükemmel bu insanlar? Çocuklar hep yaratıcı düşünür çünkü mükemmel olma çabaları yok. Çocukken en büyük hayalim cebimde taşıyabilece...